5 Şubat 2010 Cuma

01- 02- 2010 Peugeot 205

Kullanılan otomobil: 1992 Peugeot 205 GTi 1.9

Bu ağabeyim Cem’in otomobili, bir zamanlar birlikte kullanırdık ama sonra ben kendime bir Fiesta ST alınca, GTi’yı ve masraflarını (205’iniz varsa çok önemli bir konu) kendisine bırakmıştım.

Neyse, lafı çok uzatmayayım. Geçenlerde her zamanki gibi 205’in sanayiye gitmesi gerekiyordu ve Cem’in de işi vardı. Dolayısıyla götürme işi bana kaldı.
‘Tamam’ dedim bende, hem uzun zaman olmuştu kullanmayalı. Keyifli olur diye düşündüm.

Anahtarı aldım ve 205’e doğru yöneldim. Hemen çalıştı, inanılmaz bağıran egzozu, kendine has kabin kokusu, yıpranmış koltuklarıyla 205’i özlemişim gerçekten.
Yola çıktım, gözüm hemen göstergelere takıldı. Benzin ışığı her zamanki gibi yanıyordu, zaten bizim 205’te o ışık nedense hiçbir zaman sönmüyor (!). Bende bu nedenden dolayı çok aldırmadım ne de olsa bitime yakın benzin pompasının sesini duyarım dedim. Tabii Cem’in benzin pompasını değiştirdiğini ve yeni pompanın ses yapmadığı aklımın ucuna bile gelmedi.

E5’ten, Göztepe sanayi sitesinin yolunu tuttum ve trafik açılınca GTi’ın nasıl nefes aldığını görmek istediğim için biraz gazla oynamaya başladım. Alt devirlerde çok canlıydı, motor soğuk olduğu için üst devirlere çok çıkmak istemedim. Muhteşem egzoz sesiyle keyfim yerine gelmişti. Bu arada 205’e taktığım egzozun gerçekten efsane bir ses çıkarttığını söylemeliyim. Öyle gürültülü ki bir keresinde trafik polisi gecenin karanlığında yaptığı tüm çevirmeleri bırakıp beni yakalamak için yolun ortasına kadar çıkmıştı.

Her neyse, viteslerle oynamaya başladım: 2’den 3’e, 3’ten 4’e geçip geçip duruyordum. Şanzımanda bayağı iyi durumdaymış bu arada. Geçişler çok net ve neredeyse kemiksiz gibi.

Göztepe sapağına geldiğimde işte dedim kendi kendime, güzel bir viraj, deneyelim bakalım. 2’nci vitese aldım ve çizgiye oturup virajı dönmeye koyuldum. Hızımı hafif hafif arttırıyordum, ne de olsa yol tutuşum çok iyiydi. Ancak bu esnada depodaki benzin miktarını tamamen unutmuşum.

Virajın bitim noktası yokuş yukarı olduğu için biraz daha gaz vererek hafif hafif limitlere doğru yaklaşırken olan oldu! Meğerse benzinim limitlerini çoktan aşmış bile.

205’in motoru bir anda sustu. Ben tabi öncelikle kendime kızarken, 205’in efsanevi yolda bırakma huyuna bir kez daha kurban gittiğim için ona da kızdım, tabi Cem’e de benzin almamış olduğu için.

Otomobil kendi momentumuyla kayarak ilerledi ve yolun kenarında kalakaldım öylece.
‘Alo, Tarık abi, ben yolda kaldım. Bir bidon kapıp geliver de benzinciye gidelim birlikte.’
‘Birazdan geliyorum.’

Tarık abi geldi gelmesine ama, eh olan benim karizmaya olmuştu tabii. Bir de otomobilciyiz diye geçiniyoruz şurada!

Neyse artık aklım başıma geldi, gaz vermeden önce depodaki benzini düşünmeyi unutmayacağım bundan sonra. Yolda kalırsam da bari elle tutulur bir nedenden dolayı kalayım değil mi ama?

205’mi? Hâlâ sanayiden çıkamadı...

2 yorum:

  1. 205'tir olay. Budur. Her ne kadar fazla göremesek de kendisini son zamanlarda, otomobillerin rock starı'dır, kaprislidir ama herkes onun hayranıdır. Süper olmuş tebrikss...

    YanıtlaSil
  2. iyi güzel, kendisine birşey dediğimiz yok ama fazla nazlı canım. bu kadar da olmaz ki!

    YanıtlaSil