1 Şubat 2010 Pazartesi

F1 Malezya GP 2009

Button doğru yolda
Favorilerin puan almakta bile zorlandığı 2009 sezonunda ilk iki yarışını kazanan İngiliz pilot, şimdiden büyük bir avantaj ele geçirdi

Önce Avustralya, ardından Malezya’da Brawn GP pilotu Button’ın performansı Formula 1 dünyasına bomba gibi düştü. Sadece Button’ın değil, Barrichello’nun da istikrarlı şekilde attığı turlar Brawn GP otomobilinin ne kadar hızlı olduğunu kanıtlıyor.
Sıralama turlarında Button’ın elde ettiği pol pozisyonu, bugüne kadar tam anlamıyla tek tur pilotu olarak bilinen ve KERS sistemini kullanan Toyota pilotu Trulli’den bile daha iyiydi. Üstelik İngiliz bu dereceyi oldukça rahat bir şekilde gerçekleştirmişti.

Takım arkadaşı Barrichello ise dördüncü sırayı ele geçirip, Red Bull pilotu Vettel’in hemen ardında kalırken, bu ikili gride sırasıyla 5 ve 10 sıra geriden başlama cezası almışlardı. Bu da diğer Toyota pilotu Glock’un üçüncü, Rosberg’in dördüncü, Mark Webber’in de Red Bull’uyla beşinci sırada başlaması anlamına geliyordu.

Ancak bunların dışında sıralama turlarına damgasını vuran olay, Ferrari’nin Massa’yı 16. sırada yarışa başlamasına neden olacak stratejik hatasıydı. İtalyan takımı Brezilya’lının derecesine çok güvenmiş ve pilotunu garaja çekmişti. Ancak pistin yol tutuşu arttıkça diğer pilotlar giderek hızlandılar ve Massa’yı ilk onbeşin dışına iterek sıralamalardan elenmesine neden oldular. Brezilya’lı sıralamalardan sonra bunun kariyerinin en büyük hatası olduğunu ve bu olayın Ferrari için bir uyanış anlamına geldiğini söyledi.

McLaren’lar ise 13 ve 14. sıralarda yarışa başlayacaklardı. Ancak Vettel’in cezası nedeniyle Hamilton bir sıra yukarı çıkarak 12. sırada start aldı.

Otomobilinin dengesinden şikayetçi olan Alonso, ilk on içinde en ağır otomobille yarışa başlamayı tercih etmişti. İspanyol sonra pite girme avantajını kullanarak yer kazanma düşüncesindeydi ana otomobilinin bu kadar yavaş olacağını düşünmemişti. Renault pilotu iyi bir çıkış yapsa da Barrichello ve Webber’in ataklarına karşı koyamadı. Daha sonra bir süre Raikkonen’i ardında tutmayı başarsa da bir virajda frenajı kaçırınca kırmızı otomobille teması kaybetti.

Button kırmızı ışıklar söndüğünde kendinden beklediğimiz kadar iyi bir çıkış yapamadı ve Rosberg ile Trulli’ye geçilmekten kurtulamadı. Ancak birkaç tur sonra Brawn GP otomobilinin ne kadar üstün olduğunu gördük ve İngiliz pilot çok rahat bir şekilde Toyota’yı geride bıraktı. Öndeki Williams ise giderek arayı açıyordu. Hemen hemen aynı yakıt yüküyle yarışa başlayan ikiliden (Rosberg 656 kg, Button 660 kg) Button’ın birkaç tur daha fazla atacağını anlamıştık.

İngiliz pilot oldukça istikrarlı bir şekilde hızlı turlar atarken, aradaki farkı ihtiyacı olacağı şekilde kapatmaya başlamıştı. 19. turda pite giren İngiliz, rakibinden dört tur fazla tur atıp oldukça kısa tutulan pitstopu sayesinde liderliği ele geçirmeyi bildi. Brawn GP pilotu liderliği ele geçirdiği 19. turda Hamilton’la arasında 39 saniye gibi inanılmaz bir fark vardı. Her iki otomobilin de aynı motor ve şanzımanı kullandığını düşündüğümüzde Ross Brawn’ın nasıl bir iş çıkarttığını daha iyi anlayabiliriz.

Şiddetli yağmur beklentisi konusunda pilotlar uyarılırken, Ferrari’den Raikkonen büyük bir kumar oynayarak ilk pitstoplarda yoğun yağmur lastiklerini takmıştı. Fin pilot bulutların durumuna bakarak yağmurun kısa bir süre sonra başlayacağını düşünmüş ve bu kararı vermişti. Ancak öngöremediği bir şey vardı: Eğer yağmur lastikleriyle kuru zeminde 5- 6 tur atmak zorunda kalırsa bu avantajı bir anda yok olacaktı. Nitekim 18. turda pitstop kumarını oynayan Ferrari pilotu piste döndüğüne 2 dakikalı dereceler yaparak rakiplerinden neredeyse 20 saniye yavaştı. Aslında bu doğru bir taktikti ancak zamanlaması yanlıştı. Eğer Finli pilot birkaç tur daha pistte kalabilseydi, belki sadece 1 pitstopla yarışı oldukça iyi bir noktada tamamlayabilirdi.

Bu arada Button, Barrichello, Trulli, Glock gibi öndeki pilotların slick lastikleri tercih ettiklerini gördük. Bu esnada yağmur yağmıyordu ancak sadece 7 tur sonra yağmurun yavaş yavaş başlamasıyla pilotların lastik değiştirmek için tekrar pite yöneldiklerini gördük. Bu defa tercihler geçiş ya da yoğun yağmur lastikleri şeklindeydi.

2008 Dünya Şampiyonu Hamilton da 22 turdaki pitstopunda ıslak zemin lastikleriyle tercih etmişti. Ancak bu noktada İngiliz acele ve hatalı bir kararla yalnızca 5 tur sonra bir kez daha pite girerek geçiş lastiklerini takma kararı aldı. Eğer McLaren pilotu yarışın bu esnasında biraz daha fazla tur atsaydı 3 tur sonra (30. tur) bir kez daha pite girmek zorunda kalmayacak ve büyük bir avantaj elde edecekti.

Nitekim böyle bir taktiği yalnızca Heidfeld uygulamış ve sonucunu ikinci olarak almıştı. Alman pilot ilk pitstopunu Hamilton’la aynı turda yapıp aynı lastikleri (yoğun yağmur lastiği) takmıştı. BMW pilotunun tek farkı biraz daha fazla tur atıp yağmurun bastırmasını beklemek oldu. İki pilottan Heidfeld’in pitte geçirdiği toplam zaman sadece 29 saniyeyken, Hamilton acele verilen kararları nedeniyle toplam 1 dakika 21 saniye pitte kaldı. Sanırım sadece bu istatistik bile tek pitstop stratejisinin doğruluğunu kanıtlıyor.

Tabi yarışı kazanan Button’ın da 4 kez pite girdiğini belirtmek gerek; ancak Brawn GP pilotunun otomobili bu farkı kapatacak kadar hızlıydı.

Daha sonra yağmurun şiddetini fazlasıyla artırmasıyla pist, otomobil kullanılamayacak hale geldi ve güvenlik aracıyla birlikte kırmızı bayrakların sallandığını gördük. Bu yarışın geçici bir süre durdurulması anlamına geliyordu. Ancak yağmur durmak bilmiyordu ve yarış yaklaşık 50 dakikalık duraklamadan sonra sona ermek durumunda kaldı.

FIA kurallarına göre herhangi bir yarışın yüzde 75’lik bölümü tamamlanmamışsa pilotların aldıkları puanların yarısı verildiği için sıralamaya giren pilotlar bu şekilde puanlandırıldı.

Dolayısıyla yarış durdurulduğunda geçerli olan sıralama sonuç tablosuna yansıdı ve buna göre Button, Heidfeld, Glock, Trulli, Barrichello, Webber, Hamilton, Rosberg sıralaması oluştu.

Brawn GP ikide iki yaparken, Toyota’ların her iki yarışta da üç ve dördüncü sırayı almaları bir diğer dikkat çeken noktaydı. Ferrari’ler Massa ise 9, Raikkonen ile 14. olurken iki yarış sonunda sıfır puan alarak son yılların en kötü performansını sergiledi.

Eğer takımların dengesi bu şekilde devam ederse, Brawn GP ve Button’ın kolaylıkla şampiyon olacağını söylemek için medyum olmaya gerek yok. Brawn geçen yılın yere basma kuvvetinin yaklaşık yüzde 89’unu geri kazandıklarını söylemişti ve pist üzerindeki performansları bunu kanıtlıyor.

Brawn’ın takımı 6 martta satın aldıktan sonra bu noktaya getirmiş olması gerçek bir mucize olarak nitelendirilebilir ancak bunda Honda’nın geçen yıl yapmış olduğu yatırımlar da büyük rol oynuyor. Üstelik takımlara getirilen test yasağı da otomobillerin gelişimini büyük ölçüde engelliyor.

Önümüzdeki Çin ve Bahreyn GP’lerinden sonraki Avrupa ayaklarında da sonuçlar bu şekilde gelişirse Brawn GP Formula 1 tarihine unutulmaz bir giriş yapmış olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder