1 Şubat 2010 Pazartesi

F1 Belçika GP 2008

Massa’dan süpriz galibiyet
Hamilton yarışı birinci bitirmiş olsa da yarıştan aldığı ceza sonucunda üçüncü olarak kayıtlara geçti. Böylece Massa birinci, Heidfeld ise ikinci oldu

Yarıştan önce herkes Spa’nın Ferrari’nin karakterine daha uygun olduğunu düşünüyor, İtalyan takımının motor gücüyle öne çıkacağı fikrini taşıyordu. Nitekim birinci ve ikinci antrenman seanslarında Ferrari’ler McLaren’ları geride bırakmışlardı.
Ancak sıralamalarda herşey farklıydı. İlk sıralama seansında Kovalainen en hızlı isim olurken, ikinci seansta Toro Rosso pilotu Bourdais en iyi dereceyi elde ediyordu. Ferrari McLaren savaşındaysa durum yine gümüş otomobillerden yanaydı; Kovalainen Hamilton’ın önünde ikinci sırayı ele geçirmişti. Üçüncü seansta, yarış yükleriyle Kovalainen’in takım arkadaşının hızına yetişemediğini gördük. Finli üçüncü sırayı ele geçirerek en azından Raikkonen’nin önünde yarışa başlama hakkını elde ediyordu.

Massa ‘muhteşem bir tura imza attım’ şeklinde açıklamalar yaparken, bir kez daha bu turu Hamilton’ın nasıl olup da geçirdiği üzerine rüyalar (ya da kabuslar) görüyordu. Brezilya’lı otomobilinin ve kendisinin limitlerindeydi ve bundan daha iyi bir turun atılıp atılmayacağından emin değildi.

Ancak Hamilton bir kez daha limit üstü bir sürüş gerçekleştirmiş, rakibinden iki tur az benzin yüküyle kolaylıkla pol pozisyonunu ele geçirmişti.
Raikkonen ise kötü sıralama turları performasını devam ettirip ancak dördüncü sırada yarışa başlama hakkını kazanmıştı. Sıralamaların ikinci seansında en hızlı dereceye imza atan Bourdais, üçüncü seansta kariyerinin en iyi sıralama derecesini dokuzuncu olarak elde etmişti. Takım arkadaşı Vettel ise onuncu sıradaydı.
Herkes yarışta Hamilton’ın kaçıncı turda pite gireceğini merak ediyor, McLaren’in performansına göre bir strateji ayarlamaya çalışıyordu.

Yarışın başlamasıyla iyi bir çıkış yapan Hamilton rahatlıkla liderlikteki yerini korurken, oldukça kötü bir çıkış yapan Kovalainen çok gerilere düşüyordu. Raikkonen ise Massa’nın çekiş konusunda yaptığı hata sonucu (zeminin olduğundan daha ıslak olduğunu düşünmüş ve buna göre kalkış yapmıştı) ikinci sırayı ele geçirip, Hamilton’ın peşine düşmüştü. İkinci tura girerken son virajda Hamilton küçük bir spin attı, Raikkonen rakibine çarpmamak için kaçış alanından piste döndüğünde artık Hamilton’ın hava koridorundaydı. İngiliz’in yapabileceği çok bir şey yoktu; Ferrari momentumu yakalamış, Raikkonen avın kokusunu almıştı.

Risk almaya gerek yoktu, kırmızı otomobil rahat bir şekilde kendinden daha hızlıydı ve birinciliği ele geçirdi. Raikkonen bu pisti üç kere kazanmanın verdiği kendine güven ve tecrübeyle öne geçtikten sonra yarışın kontrolünü ele almıştı. Ama pek de rahat değildi çünkü arkasındaki McLaren aranın açılmasına izin vermiyordu. Massa ise öndeki ikiliden daha ağır otomobiliyle teması biraz olsun kaybediyor gibiydi.
Hamilton 11. turda pite yöneldiğinde Ferrari’ler daha ağır yüküyle avantajlı bir konumdaydı. Raikkonen bir tur sonra Massa ise iki tur sonra pit stoplarını gerçekleştirdiler. Pit çıkışında trafiğin içinde kalan Hamilton, Raikkonen’in arayı 6 saniyeye kadar açmasına engel olmadı. Haftasonunun yumuşak lastikleriyle istediği yol tutuşu elde eden Raikkonen, ikinci pit stoplar için yeterli farkı açma niyetindeydi.

Kariyerinin belki de en kötü startlarından birini yaşayan Kovalainen ise on birinci sıradan tırmanmaya başlamıştı. Finli cesur olduğu kadar ustaca geçiş manevralarıyla izleyenlere keyifli bir yarış izlettiriyordu. Ancak Mark Webber’i geçerken yaptığı atak, Red Bull pilotuna McLaren’a çarpmaktan başka bir çare bırakmıyordu. Kovalainen bu hamleyi gerçekleştirirken önündeki otomobile yeteri kadar yakın değildi ve kazaya sebebiyet vermekten dolayı pitten geçme cezasına çarptırıldı.
Ferrari ve McLaren’da durum böyleyken, iyi bir çıkış yapıp yeterli tempoya ulaşan Alonso, Bourdais ve Vettel sırasıyla dört, beş ve altıncı sırada yarışı sürdürüyorlardı. BMW pilotlarından Kubica yedinci, Heidfeld ise ilk turda yaşadığı sorunun ardından on ikinci sıradaydı.

İkinci pitstoplar için bir tur fazladan atan Hamilton böylece Raikkonen ile aynı turda (25. tur) pite girdi ve rakibinin boş bir tur atmasını engellemiş oldu. Massa ise tam tersine daha çok benzin almış ve aradaki farkın pitstoplarda kapatılmasını düşünmüştü. İkinci pitlerde öndeki ikiliden üç tur sonra pite girdi. Brezilya’lı böylece Hamilton ile arasını iki saniye kadar kapatmıştı.

Yarışın bitimine 20 tur kala hava durumu tahminleri 20 dakika içinde yağmur beklendiğini bildirecekti. Bu McLaren için iyi haber, Raikkonen içinse büyük bir şanssızlıktı çünkü Ferrari ıslak zeminde lastikleriyle ilgili sorunlar yaşıyordu.
Yağmur bitime iki tur kala kendini göstermeye başladı. Hamilton’ın istediği olmuş kırmızı otomobille arasını kapatmaya başlamıştı, hem de çok hızlı bir şekilde! 43. tura girildiğinde İngiliz, Raikkonen’e atak yapacak kadar yakındı ve bunu gerçekleştirdi. Raikkonen Hamilton’ın atağına karşılık verme düşüncesindeydi ve kapıyı kapattı, bu nedenden dolayı son şikanı düz geçen Hamilton, ceza alırım düşüncesiyle yavaşlayarak avantajını ortadan kaldırıp Ferrari’nin geçmesine izin verdi. Daha sonra ilk virajda tekrar rakibini geç frenajle geride bırakan McLaren, birkaç viraj sonra zeminin ıslak olmasından dolayı pist dışına taştı. Bu esnada Ferrari liderliği ele geçirse de, Raikkonen de viraj çıkışında spin attı ve liderlik tekrar Hamilton’a geçti.

Bu olaydan hemen sonra Raikkonen aracının kontrolünü kaybedip bariyerlere çarparak yarış dışı kaldı ve şampiyonluk yarışında çok büyük bir yara aldı. Bu, diğer Ferrari pilotu Massa’nın ikinciliğe yükselmesi anlamına geliyordu.

Bu arada 42. turda bir kez daha pite girip, yağmur lastikleri takarak büyük bir kumar oynayan Heidfeld, son turda dört otomobili birden geçerek kürsünün son basamağını (cezayla birlikte ikinci olarak bu kumarının ne kadar işe yaradığını gösterdi) ele geçirdi. Aynı taktik Alonso için de işe yaramış, İspanyol dördüncü sırada finiş görmüştü. Son tura kadar yarışı üçüncü sırada götüren Toro Rosso pilotu Bourdais de son turun kurbanlarından biri oldu ve yarışı yedinci bitirdi. Takım arkadaşı Vettel ise beşinci olurken, Kubica altıncı sırada finiş gördü. Son puan alan isim de Red Bull’dan Webber oldu.

Hamilton bu galibiyeti kariyeri için çok önemli olarak belirtirken, yarıştan sonra kötü bir süprizle karşılaştı. Yarış komiserleri İngiliz’in şikanı düz geçmesi üzerine 25 saniye ceza vermişlerdi. Bu, üçüncü olması ve Massa ile aralarında oluşan 8 puanlık farkın 2’ye inmesi anlamına geliyordu. Aynı zamanda takımlar şampiyonasında Ferrari ile McLaren arasında 6 puana kadar inen farkın da tekrar 12’ye çıkmasına neden oldu.

Bana göre bu ceza pek anlamlı değildi. Çünkü Hamilton şikanı düz geçtikten sonra yavaşlayıp Raikkonen’e yol verdi ve ele geçirdiği avantajı yok etti. Daha sonraki hamlesiyse tamamen yarış kuralları dahilindeydi. Ceza anlamsız olduğu kadar Formula 1’in en çok ihtiyacı olduğu şeyi, yani rekabeti de baltalayan kötü niyetli bir hareketti.

Monza’da işler daha zor olacak. Ferrari ile McLaren birbirine çok yakın performansa sahip ancak Spa gibi bir pistte gerçek kazananın İngiliz takımı olması ilginçti. Çünkü burası hızlı olduğu kadar motor gücünü öne çıkaran bir pistti. Monza da hemen hemen aynı karakterde bir pist ama tabi ki Ferrari’nin evi olduğunu unutmamak gerek.
Bu ceza Hamilton’ın şampiyonluk şansını zora sokmuş olsa da daha beş yarış var. Kişisel fikrime göre Hamilton ivmesini geri kazanmak için Monza’da mutlaka kazanmak zorunda. Bunu yaparsa Ferrari’nin gardını düşürecektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder