8 Haziran 2010 Salı

03- 06- 2010 Mercedes SLK

Kullanılan otomobil: Mercedes SLK 200 Kompressor 2004

Ne biliym bu otomobile hiçbir zaman ısınamadım. Bazı otomobillerle böyleyizdir, hiçbir zaman yıldızımız barışmaz. Bu bazen onlardan, bazen de benden kaynaklanan bir şey. SLK da bunlardan biri.

Eski modeli güzel değildi, yeni modelin burun tasarımı çok çıkık, bu detay bana kalırsa bu kadar küçük bir otomobilde güzel görünmüyor. Aynı detay McLaren SLR’dan fena durmuyor ama o otomobil bildiğiniz gibi SLK’ya göre bayağı büyük.

Yine de tabii kullanma şansı bulunca kaçırmadım. Sayfama konuk olan otomobil 2004 model, 89.000 km’de, siyah renkli gövdeye ve deri koltuklara sahip olan, biraz yıpranmış bir örnekti.

Açıkçası heyecanlanmayı beklemiyordum ama bu kadar da standart olacağını düşünmemiştim. Kapısını açtığımda yıpranmış deri koltuklar, parlamış direksiyon gibi kilometresini gösteren detaylarla karşılaştım. Koltuğa oturup, biraz önce bahsettiği o çıkıntılı burunu görmek güzel aslına bakacak olursanız. En azından orijinal bir otomobil kullandığınızı hissettiriyor. Evet, aslında SLK’nın en büyük sorunu bu. O burun detayı dışında bir roadster kullanıyor gibi değilim. Yani buranın C ya da E Sınıfı’ından ne farkı var? Biraz daha orijinallik, biraz daha kendine özgü tasarımlar bekliyoruz sayın Mercedes yetkilileri.
Evet sürüş pozisyonu alçak, bu anlamda roadster olduğunu biraz olsun hissettiriyor ama gerek tasarım, gerekse malzemeler diğer modellerden pek de farklı değil. Sanki göründüğünden daha büyük bir otomobil kullanıyor gibisiniz, yani sürücüsüne böyle hissettiriyor.

Eh peki, biraz da sürüşe bakalım diyerek yola koyuluyorum. Direksiyon tepkisi vasat. Yani çok sıradan ve SLK’ya özel bir şeyi yok, motorsa güzel bir ses mi çıkarsam yoksa iyi bir performans mı sağlasam düşünceleri arasında gidip gelirken ikisini de iyi yapamıyor. Bağırıyor, bağırıyor, vızıldıyor ama ne yazık ki SLK hızlanmak istemiyor.

Bunun nedeni belki de şanzımandır. Mercedes’in SLK’da kullanmış olduğu 5 ileri otomatik şanzımanı kim, neden, nasıl bu otomobile koymak ister, hangi mühendis bu vites kutusunu bu otomobile yakıştırır gerçekten anlamadım. Hadi 5 ileri oluşunu bir kenara bıraktım, sözde manuel olarak kullanma fonksiyonu neden benim vites değiştirmeme izin vermiyor? E vermeyecekse ne işi var o zaman burada? Direksiyonun arkasındaki düğmelere basıyorum ama hiçbir şey olmuyor, Merc kendi başına takılmaya devam ediyor. Sürücüyü rahatsız eden bu durum hızlı girilen virajlarda tehlikeli durumlar yaratabilir.

Motor da şanzıman gibi pek başarılı değil. 200 Kompressor versiyonu 163 bg gücünde ama ağır gövdeden dolayı performans 1.6 lt motorlu herhangi bir sedandan daha iyi değil. Üstelik 14 lt/100 km’lerde dolaşan yakıt tüketimine de diyecek pek bir şey yok.


Ayrıca kullandığım örnekteki tavan gürültüsü, esneyen şasinin yaptığı tıkırtılar ve kabin içindeki çeşitli sesler sadece bu otomobile özgü değilse eyvah o zaman! Sadece 89.000 km’de olan bir Mercedes SLK’dan böyle gürültüler geliyorsa diğer roadster üreticileri rahat bir nefes almalılar.

Aaa, unutmadan söyleyeyim: Ses sistemi gayet iyiydi, aklımda kalan olumlu özelliklerden biri o oldu. Otomobilin genel olumsuz havasını bozan, yüzünüzü güldüren bir sistem koymayı başarmış Mercedes.

Kullanmadan önce sevmiyordum, kullandıktan sonra da düşüncelerim değişmedi. Ha, yok değişti, artık daha da çok sevmiyorum kendisini. Ne bileyim ben pek bir anlam veremedim bu otomobile.

Yavaş, çok yakıt tüketiyor, çirkin, ultra kötü bir şanzımana sahip, kötü bir sesi var, kalitesi beklentilerin altında. Evet az da olsa virajlara yan girebiliyordunuz ve ses sistemi iyi. Sadece bu özellikler için üç köşeli yıldız almak mı? Alan alsın, kullansın. Teşekkürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder