10 Mayıs 2010 Pazartesi

22- 04- 2010 Fiat Doblo, Renault Scenic

Kullanılan otomobil: Fiat Doblo 1.6 Multijet- Renault Grand Scenic 1.5 Dci
Bu, nisan ayında evo dergisinde yayınlanan bir karşılaştırma yazım:

Form fonksiyonu takip eder
Yeni Fiat Doblo için Fiat, ‘geniş aile otomobili’ açıklamasını yapıyor. Peki Doblo bu tanımlamayı ne kadar hak ediyor? Renault Grand Scenic karşısında aile otomobili özelliklerine eğiliyoruz

Amerikalı ünlü mimar Louis Sullivan 1896 yılında yayınlamış olduğu bir makalesinde ‘form fonksiyonu takip eder’ demişti. Bu söz mimaride ve tüm tasarım dünyasında oldukça büyük bir yankı uyandırmış, modern mimarlığın ve endüstri tasarımının önemli ilkelerinden biri olmuştu.
Sullivan’ın demek istediği oldukça basitti: ‘Bir bina ya da objenin tasarımı, sahip olacağı fonksiyona göre geliştirilir.’ Kısacası tasarımın temelini oluşturan şey fonksiyondu Sullivan’a göre.

Sullivan bu sözünün, söylediğinden 114 yıl sonra ortaya çıkartılan yeni Fiat Doblo için bile ne kadar doğru olduğunu görse herhalde çok sevinirdi.

Doğru olduğunu düşünüyoruz çünkü Fiat’ın ‘geniş ailelerin otomobili’ tanımını yaptığı yeni Doblo’su ilk bakışta aile otomobilinden çok ticari araç gibi görünüyor. Peki yeni ‘ticarivari’ Doblo, gerçek bir aile otomobili mi? Daha da önemlisi iddialı bir MPV olan Renault Scenic karşısında nasıl bir sonuç elde edecek? Bu soruların cevabını arıyoruz.

Yüksek tavan, geniş ve sürgülü kapılar, geniş bagaj hacmi ve dizel motorla Doblo karakteristik özelliklerini koruyor. Scenic’teki gibi modern bir kabin tasarım anlayışı, yenilikçi tasarımlar ve aerodinamik kaygılara Doblo’da pek rastlayamıyoruz. Renault dış tasarımda krom parçalara yer verirken, Fiat siyah plastik kullanmayı uygun görmüş. Sadece bu bile iki konsept arasındaki farkı göstermek için yeterli.

Doblo, ticari özellikler düşünülerek tasarlandığından, bu tip arayışlar içinde olmayan, sade, gösterişsiz ve göreceli olarak şık sayılacak bir tasarıma sahip. Ön tarafta yukarı doğru çekilmiş farlar, geniş ızgara ve tampon ilk göze çarpan yenilikler olarak görülürken, arkadaysa yine tampon, bagaj kapağı gibi tasarım detayları yenilenmiş.

Her iki tarafta bulunan sürgülü arka kapılar iniş binişi kolaylaştırırken, kapıların içerden kapanması biraz fiziksel güç gerektiriyor. Sürgülü kapılarda segmentinde ilk defa sunulan tamamen açılabilir elektrikli camlar kullanılmış. Arka bagaj kapağı gereğinden ağır ve büyük tasarlanmış olduğu için kullanımı zor.

Kabine geçtiğimizde Doblo üzerinde ne kadar uğraşılmış bir araç olduğunu yavaş yavaş göstermeye başlıyor. Punto Evo’dakine benzeyen direksiyon, Tomtom sistemi ön hazırlığı, açık renk kumaş koltuklar, şık ses sistemi ve dijital klima gibi özellikler ticari araçtan çok otomobil havası yaratıyor. Özellikle kapı açma kolunun tasarımı, detaylar üzerinde fazla mesai yapıldığını kanıtlıyor.

Diğer aracımız Scenic ise gösterişli ve modern dış tasarımını kabinde de devam ettiriyor. Dijtal göstergeler eski modeldeki gibi ortada konumlandırılmış ve gerek grafik, gerekse kalite açısından üst sınıf hissettiriyor. Bir düğmeyle renkleri değişen göstergeleri kullanmak keyifli ama radyo ayarı yapmak için gerekli olan düğmeye basınca motor devrinin ortadan kaybolması gibi bazı kullanım hataları da yok değil. Kayan orta konsol, geniş torpido gözü ve tabanda yer alan gözler Scenic’i bir iç mekân mucizesi haline getiriyor. Katlanabilen ve öne- arkaya hareket edebilen arka koltuklar istenildiği zaman aracın dışına çıkartılabilme özelliğine sahipken, ön yolcu koltuğu da yatırılıp bir masa gibi kullanılabiliyor. Bu tip bir değişkenliğe Doblo’nun ulaşması zor.

Evet zor, ama Doblo’nun da en büyük kozu geniş bagaj hacmi. Arka koltukları katlayarak bagaj hacmini 790 litreden 3200 litreye çıkartabiliyorsunuz. Bagajın bu kadar geniş olması oldukça yüksek olan tavandan kaynaklanıyor. Test aracımız 1000 TL karşılığında alabileceğiniz yüksek tavan opsiyonuyla donatılmıştı. Bu donanımda kabin genişliği ve bagaj hayal edemeyeceğiniz seviyelere taşınıyor. Üstelik kullandığımız Doblo Combi kısa aks aralığına sahip versiyondu. 2755 mm olan aks aralığı, Maxi adı verilen versiyonda 3105 mm’ye çıkıyor ve bu zaten geniş olan bagajın daha genişlemesi anlamına geliyor. Grand Scenic ise 2770 mm aks mesafesine sahipken arka koltuklardaki diz ve baş mesafesi Doblo’yla kıyaslanamaz bile. Ancak kabin kalitesi, tasarımı, işçilik kalitesi ve kullanılan malzemeler konusunda Renault temsilcisinin ağırlığı hissediliyor. Doblo’nun da böyle bir kalite yakalaması olanaksız gibi görünüyor.

Gelelim motor özelliklerine: Yeni Doblo üç dizel ve bir benzinli motor seçenekleriyle satılırken, Grand Scenic sadece 1.5 lt’lik dizelle alınabiliyor. Testimize katılan Doblo 1.6 lt’lik Multijet motorla donatılmıştı. 4000 d/d’da 105 bg güç ve 1500 d/d’da 290 Nm tork üreten dizel, oldukça güçlü ve ekonomik. Ayrıca Doblo’nun start&stop sistemi ve ecodrive gibi çevreci özellikleriyle rakibinden bir adım önde olduğunu söylemek gerek. Trafik ışıklarında dururken yanınıza gelen Doblo’nun otomatik olarak motorunu kapatması Grand Scenic sürücüsü için sinir bozucu olabilir.

Ancak Multijet güç ünitesinin, Grand Scenic’teki 105 bg’lik 1.5 lt’lik dizeli karşısında, özellikle rafine olmak açısından öğreneceği çok şey var. Renault oldukça sessiz ve sarsıntısız bir çalışma sunup akıcı bir sürüş ortaya koyarken, Doblo’nun gürültülü motoru ticari araç kimliğinin en çok göze çarptığı nokta olarak görünüyor. Üstelik sadece motor karakteri değil sesli, sert vites geçişleri ve kaba debriyaj hissi gibi noktalarda da Doblo’nun bastırılmış karakteri su yüzüne çıkıyor. Grand Scenic ise pamuk gibi yumuşak dizeli ve pürüzsüz vites geçişleriyle yürüyen aksam kalitesi açısından bambaşka bir noktada.

Ancak iş sürüşe geldiğine işler değişmeye başlıyor. Yeni Doblo bu konuda rakibine büyük bir gözdağı vermekle kalmıyor, Fransız temsilcisini utandırıyor. Fiat’ın üzerinde en çok durduğu nokta Doblo’nun arka süspansiyonunda yapılan değişiklikler. Eski modeldeki torsiyon çubuklu sistem yeni modelde yerini çok noktadan bağlantılı sofistike bir sisteme bırakmış. Bu hem yükleme eşiğinin daha alçak olmasını sağlarken, hem de Doblo’yu konfor konusunda inanılmaz bir noktaya taşımış. Sarsıntısız, kaliteli, adeta otomobil gibi olan sürüş özellikleriyle bu eklemelerin sonucu kendini belli ediyor. Grand Scenic’in süspansiyon sistemiyse darbeleri emiş konusunda ilginç bir şekilde sorun yaşıyor. Sorun büyük darbelerde değil, zeminin üzerindeki küçük tümsek ve bozukluklarda. Bu gibi süspansiyonun az çalışmasını sağlayan zemin bozuklukları, Grand Scenic yolcularının fazlasıyla sarsıntılı yolculuk etmesine neden oluyor. Bu da Fiat’ın dediklerinde ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.

Eklenen yeni teknolojiler ve geniş donanım seçenekleriyle Doblo sadece sınıfı için değil, MPV’ler için de ciddi bir alternatif haline gelmiş.

Evet, Fiat’ın da söylediklerinde doğruluk payı var. Doblo ticari olarak görünse de otomobil gibi özellikler sunuyor: Ekonomik, modern ve oldukça iyi bir sürüşü var. Tek eksiği rafine olamamak.

Form fonksiyonu izler sözü Doblo için hâlâ geçerli, Grand Scenic’te ise form ile fonksiyon aynı derecede önemli. İşte Sullivan’ın sözünün iki farklı yorumu ve iki farklı sonucu... Ortak noktalarıysa ikisinin de modern oldukları ama bunu farklı alanlarda göstermeleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder